Tıp fakültelerinde kadavra alarmı

“`html

Tıp Eğitiminde Kadavra Kullanımının Önemi ve Zorlukları

Tıp eğitimi, ‘anatomi dersleri’ ve bu derslerde ‘kadavra’ kullanımını içermektedir. Geleceğin hekimlerinin becerilerini geliştirmeleri ve pratik deneyim kazanmaları için kadavra ile çalışmalar yapmak hayati önem taşımaktadır. Ancak Türkiye’deki tıp fakülteleri, kadavra temininde ciddi zorluklar yaşamaktadır. Teknoloji ile üretilen ‘maketler’ ve ‘dijital kadavralar’ gerçek bedenin yerini tam olarak dolduramıyor. Beden bağışlarının sayısının az olması, fakültelerin yurt dışından kadavra almak zorunda kalmasına yol açıyor. Bazı üniversitelerde bir kadavra, yıllarca kullanılabiliyor. Örneğin, Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Yılmaz, asistanlık döneminde kullandığı bir kadavranın bugüne kadar hala eğitimlerde kullanıldığını belirtmektedir. Peki, üniversitelerde anatomi dersleri nasıl işleniyor? Bu sorunun yanıtını öğrenmek için Marmara Üniversitesi’nde bir anatomi dersini ziyaret ettik.

Anatomi Dersi

Fotoğraf: Levent Kulu

Beden bağışlarının yetersizliği nedeniyle pek çok tıp öğrencisi mezun olmadan önce kadavra görme şansını elde edemiyor. Tıp fakültelerinin sayısının artması, kadavra ihtiyacını daha da artırıyor. Nitelikli doktorların yetişmesi için kadavra temel bir eğitim unsuru olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, toplumun beden bağışına daha duyarlı hale gelmesi gerektiğinin önemini vurguluyor.

Kadavra Üzerinde Eğitim

26 Yıldır Kullanılan Bir Kadavra
Prof. Dr. Ali Yılmaz – Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Başhekim Yardımcısı:

Kaliteli tıp eğitimi için kadavranın önemi büyüktür. Anadolu’daki üniversiteler, sınırlı sayıda kadavra ile eğitim vermek zorunda kalıyor ve sıklıkla bu kadavralar yurt dışından getiriliyor. Şu anda fakültemizde bağışlanan kadavra bulunmamaktadır; sahip olduğumuz kadavraların çoğu yurt dışından temin edilmiştir. Eğitimde her 15-20 öğrenciye bir kadavra düşmesi bekleniyor ancak bu standartları sağlamak mümkün olmuyor. Ortalama 8-10 yıllık kadavralar kullanıyoruz. Hatta ben 1998 yılında asistanken kullanılan bir kadavrayı, 26 yıl sonra bile öğrencilerin eğitiminde görmekteyim. En iyi şartlarda saklanmış olsa bile, kadavranın kullanımı 10 yılı geçmemelidir. Gerçek bedenin yerini tutamasa da silikon bazlı maketler üretip eğitim faaliyetlerine katkı sağlıyoruz.

Anatomi Dersi

Kadavra Yoksa Anatomi Dersi de Yoktur
Prof. Dr. Halis Dokgöz – Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi:

Öğrenciler, ‘diseksiyon’ adı verilen keserek doku incelemesi uygulamalarını kadavralar üzerinde gerçekleştirmektedir. Mezuniyetimden bu yana 30 yıl geçti, ancak kadavralar üzerindeki deneyimlerimi ve o derste öğrendiklerimi hiç unutmuyorum. Bir anatomi diseksiyonu yapamayan öğrencilerin o dersi geçmeleri beklenmemelidir. Eğer kadavra yoksa, anatomi dersi vermek de mümkün olmaz. Bu noktada, yalnızca beden bağışının artırılması değil, aynı zamanda kimsesiz cenazelerin değerlendirilmesi için yasal düzenlemeler de gereklidir. Bu uygulama birçok ülkede mevcuttur.

Anatomi Dersi

Hürriyet Anatomiyi Öğreniyor

Marmara Üniversitesi, 30 kadavrası ile diğer üniversitelere göre daha avantajlı. Derse katıldığımızda öğrenciler önce makette ‘karaciğer’ incelemesi yaptılar ve konuyu öğretmenlerinden dinlediler. Sonrasında, gruplar halinde laboratuvara geçerek ‘mahremiyet’ nedeniyle fotoğraf çekilmeyen ortamda gerçek kadavra üzerinde inceleme yaptılar. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Şehirli, kadavranın eğitimdeki önemini ve alternatif yöntemleri şöyle açıkladı:

Kadavra ve Eğitim

30 Kadavramız Var

“Maketler ve dijital programlar oldukça gelişken, en etkili öğrenme şekli kadavra ile sağlanmaktadır. İnsan bedeni, farklılıklar içeren eşsiz bir yapıdır. Cerrahi uygulamaların bu bedenler üzerinde yapılmasının faydaları oldukça fazladır. Şu anda fakültemizde öğrencilerimizin eğitimi için yeterli sayıda kadavra mevcuttur. Her yıl bir kadavra açabilmekteyiz ve her dönemde 200 öğrencimiz için 30 kadavra kullanabiliyoruz. Bu kadavraların tamamı bağış yoluyla elde edilmiştir ve sayının artması elbette daha faydalı olacaktır.

Dijital Kadavra Yerini Tutabilir mi?
Sanal kadavralar mükemmel bir seviyede değiller, ancak ‘yetersiz, işe yaramaz’ demek de doğru değil. Dijital ve gerçek kadavralar, birbirini destekleyen iki farklı unsur olarak kabul edilmelidir. Dijital programlar insan bedeninin kesitleri ile geliştirilmiştir. Gelecekte gelişebilecek potansiyelleri var ama daha gidilecek çok yol var. Dolayısıyla kadavralar, tıp eğitiminde hem lisans hem uzmanlık dönemlerinde yeni ameliyat yöntemlerinin eğitiminde hala vazgeçilmez bir unsurdur.

Yurt Dışından 15 Bin Dolar ile Kadavra Temini
Yurt dışından kadavra temini maliyetlerinin yaklaşık 15 bin dolar civarında olduğunu belirtmek gerekir. En sık temin edilen yer Amerika Birleşik Devletleri’dir. Ancak burada ‘ithalat’ demek yerine ‘kadavra temini’ ifadesi kullanmak daha doğrudur; çünkü insan bedeni, mali bir ürün olarak değerlendirilemez. Yurt dışında, ölüm sonrası beden bağışı için vakıflar bulunmaktadır. Bağış sürecinde, ‘Bedeni başka bir ülkeye gönderelim mi?’ sorusu yönelmektedir. Bu izin doğrultusunda, kadavralar gönderilebilmektedir. Ödenen bedel, özel nakliye, bakım ve laboratuvar giderleri için kullanılmaktadır; yani insan bedenine biçilen bir değer değildir. Bu, son derece hassas bir konudur.

Kadavra ve Eğitim

Kadavra Sayısı Öğrencilerin Tercih Sebebi

Sude Naz Öztürk (Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf): “Maketler bedenin gerçek yapısını tam olarak temsil etmiyor. Daha fazla kadavra olursa çeşitli varyasyonları görebiliriz. Son anatomi dersim sırasında kadavra üzerinde karaciğer çalışması yaptık. Bu yöntemle öğrendiklerimi makette anlamam mümkün değil. Hiç kadavra görmemiş bir öğrenci formları çok yüzeysel anlar ve aradaki fark büyük.”

Gülizar Öncül (Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf): “Kadavra olmayan bir üniversiteyi tercih etmemiştim, bu yüzden Marmara’yı seçtim. Kadavra görmeden mezun olan birinin eğitimi eksik kalacaktır. Her kadavra, farklı bir öğretici model olarak değerlendirilebilir.”

Beden Bağışçısı Nasıl Olunur?
Beden bağışçısı olmak için, öncelikle ilgili bir üniversitenin Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı’na başvurmanız gerekmektedir. Yasa gereği, bağış yapmak için istek beyanını iki şahit huzurunda imzalayıp bir hekim tarafından onaylatmalısınız. Bu süreç sonunda bağışçıya ilgili birim tarafından bağış belgesi veya bağış kartı verilir. Bağışın iptali de mümkündür. Vasiyeti yerine getirilen bedenler, 3-5 yıl içerisinde bağış sahibinin vasiyeti doğrultusunda defnedilir. Türkiye’de, kimsesiz bedenlerin kadavra olarak kullanılması konusunda ise halen bir yasal düzenleme mevcut değildir.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir