Elif Şafak ile Mine Kırıkkanat arasında intihal tartışması: Evime hırsız girmiş gibi hissettim
Yazar Elif Şafak‘ın “Bit Palas” isimli kitabında, “Sinek Sarayı” kitabından intihal olduğu gerekçesiyle yazar ile yayınevinin maddi ve manevi tazminat ödemesine hükmedildi. Kitabından intihal olduğu kararı verilen yazar Mine G. Kırıkkanat, intihali ilk duyduğunda evine hırsız girmiş gibi hissettiğini söyledi.
Bildiri imzalayarak, bazı dergilerde yazılar yayınlatarak temyiz mahkemesinin etkilenmeye çalışıldığını iddia eden Kırıkkanat, şu ifadeleri paylaştı:
“Temyiz mahkemesinin üstüne baskı kurmaya çalışıyorlar. Bu suçtur. Mahkemeye ve bilirkişiye saldırmaya başladıktan sonra ben cevap vermeye başladım. 2021’de iki tıp profesörü arkadaşım Mahir Özmen ve Füsun Özmen intihali fark ettiler, bana bildirdiler. Hatta mahkemede tanık olabileceklerini söylediler. Bu edebiyat çetesinin okuru aşağılayarak yazdığı yazılarda müthiş bir yanlış var. Edebiyat, edebiyatçılar kendi aralarında birbirlerini pohpohlasınlar diye yapılmaz. Bizim muhatabımız okurdur.”
Kırıkkanat, konu hakkında yazı yazanların iki kitabı da okumaları gerektiğinin altını çizerek, kanaat bildirip yazı kaleme alanların olayı siyasallaştırdıklarını savundu.
“BİZE BİR ALINTI YAPARSAN YAZINI SONUNA MUTLAKA ALINTININ KAYNADĞININ GÖSTERİLMESİ ÖĞRETİLMİŞTİR”
Mahkemenin bilirkişiler yardımıyla iki kitabın üzerinde aylarca çalışma yaptığına vurgu yapan Kırıkkanat, “Ben kitap çıktığında fark etseydim dayanamazdım. Fakat yargıya o yıllarda FETÖ hakimdi. O sıralarda açsaydım FETÖ yargıçlarıyla boğuşurdum. Onlar bu davayı derhal hasıraltı ederlerdi. Bugün o bildiriyi imzalayanlar FETÖ yöntemleriyle hareket ediyor.” diye konuştu.
Kırıkkanat, intihali ilk fark ettiğinde büyük bir kızgınlık ve haksızlık duygusu hissettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Evime hırsız girmiş gibi hissettim. Ben Cumhuriyet gazetesi okulundan yetiştim. Bize bir alıntı yaparsan yazının sonuna mutlaka alıntının kaynağının gösterilmesi öğretilmiştir. Ben böyle bir ahlaktan geliyorum. Benim bunca yıldır yazdığım yüz milyonlarca satırda kimseden çaldığım tek bir cümle bulamazlar. Demek ki çalmadan da yaratılabiliyormuş. Sinek Sarayı’na dair benim anlatacak bir hikayem var, pazar günü gazetedeki köşemde de onu yazacağım. Birileri kendilerinin intihale dayalı yaratıcılığı yıkılacak diye ödleri kopuyor.”
“İNTİHAL ORANININ YÜZDE 5 OLMASINA İTİRAZ ETTİK“
Avukat Aleyna Yürek ise intihal iddiasıyla 2021’de dava açtıklarını belirterek, “Bilirkişi heyeti kitapları okuyarak bir karşılaştırma yaptı. İntihal oranı yüzde 5 çıktı ancak biz her iki kitapta da kurgu yönteminin, hikayeleştirme ve karakter özelliklerini aynı olmasını göz önünde bulundurduk.” şeklinde konuştu.
Bilirkişi raporunda intihalin somut delillerinin sunulduğuna işaret eden Yürek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz bu bilirkişi raporunda intihal oranının yüzde 5 olmasına itiraz ettik. Rapor çok uzun bir metindi. Bu kadar uzun uzun, işte kurgu olaylarının çok benzer olduğuna dair sayfalarca değerlendirme sonucunda intihal oranının yüzde beş olduğuna dair bir tespitin çelişkili olduğunu ileri sürmüştük. Ancak tabii ki takdir hem mahkemenin hem heyetindir.”
Davayı açmadan önce kendilerinin de her iki kitabı okuduğunu ve karşılaştırdıklarını aktaran Yürek, “Önce biz bu fikri benimseyerek yola girdik. Bu dava açılmadan önce biz de ofisteki arkadaşlarımız hep birlikte okuduk, yorumlar yaptık. Gerçekten de siz de okursanız anlayacaksınız. İnsan ister istemez ‘Ben bu hikayeyi bir yerden hatırlıyorum’ algısına düşüyor.” ifadelerini kullandı.
YAZARLAR ŞAFAK’A DESTEK VERDİ
Karar sonrası Şafak’a destek veren 130 yazar tarafından kaleme alınan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Elif Şafak’ın Bit Palas adlı yapıtı hakkında Mine G. Kırıkkanat tarafından açılan intihal davasının birinci derece mahkemede karara bağlanması üzerine, bazı çevreler sosyal medyada Elif Şafak‘ı hedef alan bir linç kampanyası başlattı. Paylaşımların içeriği ve üslubu, dertlerinin edebiyat olmadığını düşündürüyor. Bizler, edebiyatçılar olarak, bu linç kampanyasını hayret ve endişe ile izliyoruz.”
“DURUP DURURKEN BÖYLESİ AKIL DIŞI BİR İFTİRA İLE ORTAYA ÇIKTI”
Elif Şafak, Doğan Kitap’ın internet sayfasında yayınlanan açıklamasında şunları aktardı:
“Çok ağırıma giden bu süreci tüm şeffaflığı ile paylaşma gereği doğdu. Mine Kırıkkanat benimle senelerdir uğraşır durur. Hakkımda etmediği kötü söz ve hakaret kalmamıştır. Bir kez olsun kötülüğe kötülükle cevap vermedim. Bu kez de 23 sene evvel yayınlanmış Bit Palas romanıma karşı durup dururken böylesi akıl dışı bir iftira ile ortaya çıktı. Öncelikle anlaşılması gereken konu bunun hukuk temelinde inşa edilmiş bir dava olmadığıdır. Bu dava fikir ve sanat haklarını korumayla ya da edebiyatla da ilgili değildir. Bu dava kişisel takıntı ve art niyet üzerine kurulmuştur.”
Doğan Kitap’tan yapılan açıklamada ise üst mahkemeye itirazda bulunulduğuna işaret edilerek, “Yazarımızın haklarını, edebiyatı ve hakikati sonuna kadar hukuk yoluyla savunacağımızı tüm edebiyatseverlerle paylaşıyoruz.” değerlendirmesinde bulunuldu. Sosyal medyada konuya ve mahkeme kararına ilişkin yüzlerce yorum yapılırken, edebiyat çevrelerince tartışmalara ilişkin yapılacak değerlendirmeler de merak konusu oldu.
İNTİHAL NEDİR?
İntihal (TDK: aşırma), bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması. İntihal bir tür sahtekârlık ve hırsızlıktır.
Başlıca türleri:
Alıntı ifadeler ve fikirler için kaynak göstermemek
Ödünç alınan ifadeleri tırnak içinde yazmamak ve kaynak göstermemek
İntihal bilinçli olarak veya kaza eseri oluşabilir.
“Bırakılan cisimler yere düşer.” veya “II. Dünya Savaşı 1945’te sona erdi.” gibi cümlelerde kaynak gösterilmemesi intihal sayılmaz. Zira bu tür yaygın bilgileri, gerçekleri içeren cümleleri yazan kişi, bunları bulan, ilk düşünen ve ortaya koyan kişi olduğu izlenimi yaratmaz. Bu türden, yaygın bilgi veya gerçek kabul edilen konularda kaynak göstermemek intihal yaratmaz.
Başkalarına ait fikirler alıntı yapılırken, yeni cümlelerle ifade edilseler bile kaynak gösterilmesi gerekir.
İntihal ciddi bir akademik suçtur. Cezaları öğrencilerin düşük not almasından akademik kariyerin silinmesine kadar değişebilir.