Savcılık tarafından kabul edilen iddianamede müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun, yapı denetim şirketinin yetkilileri Mehmet Haşim Eraslan ve Bülent Seküçoğlu ile kontrol elemanı Önder Artun, tutuksuz sanıklar yapı denetim şirketinin yetkililerinden A.K., inşaat teknikeri İ.D. ve şantiye şefi B.M. ile müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun’un kardeşi ve rezidansın statik proje sorumlusu, şantiye şefi ve şirket ortağı firari Hüseyin Yalçın Coşkun hakkında, ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Yaklaşık 8 saat süren duruşmada tutuklu sanıkların dinlendiği davada sanıklar suçlamaları reddetti. Savunması sırasında yaptığı binaları öven müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun suçu depreme ve deprem yönetmeliğine atarak, “Ben her şeyiyle çok sağlam bina yaptım. En ufak hatam yok” dedi. Coşkun, “Raporlarlar da belirtilen betonun dağılması sonucunda binanın yıkılmasını kabul etmiyorum. Eğer kalitesiz olsaydı bina yan yatmazdı, çökerdi. Binanın iskelet sistemi sağlamdı” ifadelerini kullandı. Yapı denetim sorumlusu Mehmet Haşim Eraslan dA yıkımın tek sorumlusunun deprem olduğunu iddia etti.
Duruşmada dikkat çeken savunmalardan birisini ise yapı denetim firmasının kontrol elemanı Önder Artun yaptı. Artun, “Ben dünyanın yaratılmasını anlatmak istiyorum. Dünyanın anlaşılmasında nuruyla sevinç anlamına gelen Hz. Muhammed’den bahsetmek istiyorum” ifadelerini kullandı. Hakimin Ronesans’ta denetim yapıp yapmadığı sorusuna ise, “Ben bilmiyorum, denetim yapamadım. 22 yıllık esnafım” yanıtını verdi.
Savunmalar sonrasında ara karar açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, müşteki avukatlarının “Sanıkların olası kastla yargılanması” talebinin ise bir sonraki duruşmada değerlendirilmesine karar verdi. Kararda ayrıca sanık avukatlarının başta karot olmak üzere yeniden rapor taleplerinin tamamı reddedildi. Duruşmaya 17 Temmuz 2024’te devam edilecek.
Kararı Cumhuriyet’e değerlendiren kayıp yakını avukatı Vedi Yücetaş, “Bizim için öncelikli konu, yargılamanın olası kast üzerinden yürütülmesi ve sorumluların olası kast üzerinden hüküm giymesi. Bu açıdan baktığımızda mahkemenin bu talebimizi doğrudan reddetmemesi umut verici. Bu kararı sunduğumuz gerekçe ve belgelerin heyet tarafından ciddiye alınması olarak yorumlamak istiyoruz. Bu konuda haklıyız ve ısrarcı olacağız”